İŞ YAŞAMINDA SIKI SIKIYA TUTUNULMASI GEREKEN BAZI ILKELER
Menu Icon
  • ANA SAYFA
  • YÜCEL UYGUN KİMDİR ?
  • NEDEN DBA ?
  • YORUMLAR
  • HİZMETLER
  • REFERANSLAR
  • BASIN
  • KÖŞE YAZILARI
  • İLETİŞİM
  • Köşe Yazıları



    Yücel Uygun'un Dünya Gazetesi Köşe Yazıları



    Serbest Kürsü Logo
    İŞ YAŞAMINDA SIKI SIKIYA TUTUNULMASI GEREKEN BAZI ILKELER

    2021-12-04


    “Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse Michelangelo’nun resim yaptığı, Beethoven’ın beste yaptığı veya Shakespeare’in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki, gökteki ve yerdeki herkes durup, burada dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş desin.”

    Martin Luther King

    Başkaları yapmasa da işin doğrusunu yapmak: Birçok iş yerinde iş tanımları istenilen seviyede fayda sağlamıyor. Çalışanlar işe girerken iş tanımını imzalarlar ama bir süre sonra bir kısım çalışan, iş tanımındaki görevlerin bazılarını yerine getirmekten uzaklaşır. İşin doğrusunun az kişi tarafından yapılması, sorumluluk bilincinin giderek azalması veya yönetimsel hatalar bu durumun sebepleri arasında gösterilebilir. Bazı çalışanlar, küçük yaşlarından itibaren sorumluluk duygusuna sahip olduklarından dolayı, etrafında olanlardan bağımsız olarak hareket ederler ve görev tanımlarını yerine getirmedikleri zaman kendilerini rahatsız hissederler. Sorumluluk duygusu çok gelişmiş olan bu çalışanların, hedeflerine ulaşma olasılığı tabii ki daha yüksek oluyor.

    Nezaket yolundan ayrılmamak: İş yaşamında, bir çalışanın karşısına zorlu çalışma arkadaşı, yönetici veya müşteriler çıkabilir. Ve bu durum, çalışanın motivasyonunu bozabilir veya nezaket, hoş görü sınırlarını zorlayabilir. Çalışanın her şeye rağmen nezaketini koruyabilmesi ve ötekileşmemesi, kendini iyi yönetebildiğinin ve yaşamda kendisi olarak kalabildiğinin bir göstergesidir.

    İşe -mümkünse- zamanından 15/20 dakika erken gelmek: Çalışanın işine erken ulaşması, gününü planlayabilmesi, zamanını yönetebilmesi, varsa bireysel işlerini halledebilmesi vb. konularda önemli fayda sağlar. İşe tam zamanında veya geç ulaşan bir çalışan, her zaman yapılacaklar listesi dolu olduğundan ve iş saatleri içinde üzerinde psikolojik bir baskı oluştuğundan günü planlama vb. konular için fırsat bulmakta veya yaratıcılığını kullanmakta zorlanabilir. 

    Hem azimli hem de yardımsever olmak: Hırslı/azimli insanları ikiye ayırmamız mümkündür. Birinci gruptakiler, iş yaşamında hemen bir noktaya gelmek isteyen, hırs konusunda sınırlarını gereğinden fazla zorlayan ve hedeflerini değerler üzerine inşa etmekte zorlanan kişiler diyebiliriz. Diğer gruptakiler ise, en az birinci gruptakiler kadar hırslıdır/azimlidir fakat daha emin adımlarla, değerlerine daha çok bağlı şekilde ilerlemeyi tercih ederler. Ben her zaman, ikinci gruptakilerin başarısının daha kalıcı ve sürdürülebilir olacağına inanıyorum.

    Özel hayatı işe karıştırmamak: Günümüzde birçok kişi duygu yönetimini yeterince yapamadığından dolayı, özel yaşamındaki problemleri iş yaşamına karıştırabiliyor. Ve bu durum, çalışanın iş performansını düşürüyor… Bu konuda akıllı telefonların uçuş modu özelliğini kendimize örnek alarak, düşünce sistemimize uyarlayabiliriz; zihnimizin bir köşesinde benzer bir buton oluşturabiliriz. İş saatleri başladığında kendimizi iş moduna almak, yaptığımız işin verimliliği, profesyonel/bireysel duruş ve kurumsal imaj açısından son derece önemli bir yaklaşım olacaktır.  

    En küçük konularda dahi disiplinli ve sözünün eri olmak: Öz disiplin ve verilen sözlerin tutulması, zamanla çalışanda güven verici bir duruş oluşturur. Ve bu duruş, çalışanın ikna yeteneğine ve gelecekteki özgürlüğüne önemli ölçüde katkı sağlar. 

    Çalışanın, yaptığı işi kendi işi gibi görmesi: Yıllardır eğitimlerimde işini iyi yapmakla ilgili tekrarladığım bir söz vardır ve hâlâ bu yaklaşımı savunurum; “çalışan yaptığı işi kendi işi gibi görüyorsa eğer gelecekte bir gün, ya o işletmede çok önemli bir konuma ulaşır ya da -girişimcilik yeteneğinin olması durumunda- kendi işini kurabilir.” Bu konuda hassas davranan çalışanların, ödülü kaçınılmazdır…

    Dedikodu ortamlarından uzak durmak: Birçok işletmede bu tarz -konuşana veya dinleyene herhangi bir faydası olmayan- konuşma ortamlarının olduğu aşikârdır. Profesyonel bir çalışan, zamanını bu tarz gereksiz ortamlarda harcamaz. Oraya harcayacağı zamanı, kendini geliştirmek ve işinde daha iyi olmak için kullanır. Ve bu çalışan çok geçmeden bu yaklaşımının meyvelerini toplamaya başlarken, dedikodu peşinde koşmayı tercih edenler iş yaşamında ilerlemekte zorlanırlar.

    Hatalarını kabul etmek: Kendi hatasını kabul etmeyenlerin yoğun olduğu bir kültürde yaşadığımız da aşikârdır. Çalışanın bu konuda geliştirmiş olduğu özerk yaklaşımı, kendi saygınlığı ve güvenilirliği açısından son derece önemli bir yaklaşım olacaktır.  

    Sorumluluk duygusuna sahip olmak: “Sorumluluğunu keşfetmemiş insan, yaşamında anlam bulamaz” der değerli üstat Doğan Cüceloğlu ve ekler; “Sorumluluk duygusu gelişmemiş insanın özgürlük anlayışı anarşi kokar; özgürlük duygusu gelişmemiş insanın sorumluluk duygusu ise esaret!” Sorumluluk hem özel hem de iş yaşamımızda, denetimi kendi elimize almamızı sağlayan çok önemli bir bilinç düzeyidir. Çalışanın, sorumluluk sahibi olduğunu, iş tanımındaki görevlerini yerine getirmesinden ve yaptığı işin sonuçları ne olursa olsun onu üstlenmesinden anlayabiliriz.

    Yeniliğe uyum sağlamak: Gelecekteki en büyük meziyetlerden biri, değişikliğe uyum sağlamak olacak. Yeni teknoloji ve yaşam tarzı ile birlikte, değişikliğe kolay adapte olabilenler iş dünyasındaki pozisyonlarını koruyacaklardır. Bu sebepten çalışanın her geçen gün, kendini tanımaya ve duygusal zekâsını geliştirmeye yatırım yapması, gelecekteki potansiyeli açısından son derece önemli bir yaklaşım olacaktır.  

    Bir çalışanın ‘öz disiplin ve özerklik’ yaklaşımı ile -diğerleri yapmasa dahi- yukarıdaki kuralları benimsemesi durumunda, aşağıdaki faydalı sonuçların ortaya çıkması muhtemeldir:

    • Çalışan, aradığı mutluluğu/huzuru yolun sonunda değil, yolun üzerinde bulur
    • Yaşam/iş hedeflerine emin adımlarla ulaşır
    • Birçok çalışan/yönetici için rol/model olabilir
    • Çalışanın, kendi kendine geliştirmiş olduğu özerk yaklaşımı sayesinde motivasyonu yükselir ve kişisel tatmini de önemli oranda artar
    • Ayrıca öz güveni yükselen çalışan, bireysel doyuma ulaşır, rolünü rahatlıkla oynar ve işinde saygınlık kazanır
    • Mesleki ün kazanma olasılığı yüksek olur



    Dünya Gazetesi Link





    Etiket : Satış eğitimi, kişisel gelişim eğitimi, liderlik & satış yönetimi eğitimi, satış departmanı danışmanlık, kurumsal eğitimler, eğitim ve seminer firmaları






    Eğitim programlarımız hakkında bilgi sahibi olun


    Eğitim programlarımız ile ilgili daha detaylı bilgi sahibi olmak ve eğitimlerimizin size sunduğu fırsatları öğrenmek için lütfen katılın.








    DBA Consulting Logo


    "Satış yönetiminizi zirveye taşıyın"




    Yeniköy Mah. Yeldolabı Sok. No:6 Yeniköy / İstanbul

    T : +90 (212) 351 30 72    |    M : +90 (532) 062 85 30

    info@dbaconsulting.com.tr




    Facebook Icon
    Twitter Icon
    Linkedin Icon
    Youtube Icon
    Instagram Icon