“Sınırlarımızı zorlamak; kendimizi tanımamız ve mesleki ün geliştirmemiz açısından hayli önemli bir yaklaşımdır.”
İş yaşamında elimizdeki işlere/projelere yönelik olarak, “Daha iyi nasıl yapabilirim/olabilirim?” düşüncesi çerçevesinde sınırlarımızı zorlamak, daha iyi sonuçlar elde etmemizi sağlayan ve bizi giderek geliştirip, olmamız gereken kişiye dönüştüren önemli bir unsurdur. Sınırlarını -optimum- düzeyde zorlayan bir bireyin, neyi ne kadar yapabileceği konusunda farkındalığı artar. Ve kendimizi tanımanın çok önemli bir adımıdır, sınırlarımızı zorlamak…
Sınırlarını yeterince zorlamayan bir çalışanın, ‘mış gibi’ sonuçlar elde etme ihtimali yüksektir. Yapılacak işlerle ilgili sınırları zorlamamak, hedeflere ulaşmak için en kolay/basit yolu tercih etmek, ilgili çalışanı tatmin etmediği gibi, işin çıktısını merak eden iç veya dış müşteriyi hiç tatmin etmez. Ayrıca sınırlarını zorlamayan bir çalışanın, kendisini yeterince bilme ihtimali düşük olur ve zorluklarla baş edebilme yetisi gelişemez.
‘İş yaşamında hangi alanlarda ve neden’ sınırlarımızı zorlamalıyız?
Hedeflere yönelik: Şüphesiz ki, ‘planlama ve hedefler’ iş yaşamının en önemli, vazgeçilmez parçalarıdır. Çalışanın kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerinin olması gerekir. (Yazılı olan hedeflere ulaşılma ihtimali çok daha yüksektir.) Belirgin/net olmayan hedefler, ilgili çalışanı veya departmanı hiçbir yere götürmez. Hedefler konusunda en önemli unsurların başında, çalışanın, ilgili hedefe ulaşabilmesi için maksimum çabayı göstermesi gelir. Maksimum çaba da bazen yetersiz kaldığında, bireyin eğitimle kendisini güçlendirmesi diğer önemli bir husustur. İşinde her geçen gün daha iyi olmayı hedeflemek ve giderek bu hedefin gerçek olması, çalışana önemli bir tatmin duygusu yaşatır. Hedefler konusunda sınırları zorlamak; ilgili projede bazen başarısız olsak dahi tekrar denemenin gücünü kullanmaktır, bazen gün içinde zihinsel performans gerektiren konularda derin düşünce gücünden yararlanmaktır, bazen de yaratıcılık gerektiren konularda günlerce düşünmektir ve beyin fırtınası yapmaktır vb.
Etkin iletişime yönelik: Eğer bir çalışan, zor zamanlarda da (kötü iletişime maruz kaldığında, işin içinden çıkılması zor durumlarda vb.), kendini kontrol edebiliyorsa ve duygularını yönetebiliyorsa, ilgili kişinin iletişim konusundaki başarısından bahsedilebilir. Tabii ki bu iletişim yaklaşımını oluşturmanın kolay olmadığını kabul etmek gerekir. Fakat asıl kabul unsuru, iş yaşamında muhtelif farklı karakterlerde iletişimi zor insanların olabileceğini düşünmekle başladığında, ortaya çıkabilecek iletişimle ilgili krizleri daha rahat yönetiriz. Çalışanın ‘etkin iletişim’ konusunda kendisine sürekli yatırım yapması, duygusal zekâsını geliştirmesi, kendisine yapmış olacağı en büyük yatırımlardan biri olacaktır. Bu gerçektir. Çünkü iyi iletişimci olmamız, iş veya sosyal yaşamımızda, bize beklediğimizin üzerinde faydalar getirir.
Zamana karşı: Etkin bir zaman yönetimi yapabilmek için, bireyin önce kendisini yönetmeyi öğrenmesi gerekir. Kendini tanımak ve yönetmek, iş yaşamında sürdürülebilir başarının en önemli unsurlarından biridir. Birey, hayat akışında kendisini yeterince sorguladığında, kendisiyle ilgili bir keşif yolculuğuna çıktığında -ve hangi alanlarda zamanı çarçur ediyor, bunu bulguladığında- zamanını da daha iyi yönetebilir hale gelecektir. Ayrıca, sorgulayarak, içinde bulunduğu şartları tekrar gözden geçirerek ‘özel ve iş yaşamı dengesi’ni iyi bir şekilde organize etmek, yaşama bu ölçüde bir yön vermek, çalışanların en önemli amaçlarından biri olmalıdır.
İş tanımları: Farkında olan çalışanlar için iş tanımları bir angarya değil, bireyin kendisini tanıması ve keşfetmesi için önemli bir ölçüttür. İş tanımlarını layıkıyla yerine getiren, gerektiği zamanlarda ek sorumluluk alan bir çalışanın -diğerleri serzenişte bulunurken- iş yaşamında giderek mesleki ün kazanma ihtimali daha yüksektir. Sorumluluk duygusu gelişmemiş bir insanın yaşamında anlam bulma ihtimali de zayıf olacaktır.
Neden sınırlarımızı zorlamalıyız?
Şüphesiz ki vizyon, tutku ve sorumluluk sahibi çalışanların yukarıdaki yaklaşımlar çerçevesinde hareket etmesi daha olasıdır. Bu sebepten işletme içindeki liderlere de büyük bir görev düşmektedir. Çalışanların gelişimine ve eğitimine katkı sağlayan işletmelerin, iş verimliliği ve kârlılığı rakiplerine göre daha yüksek olacaktır.
Sınırları zorlamak ve kendimizi tanımakla ilgili sevdiğim ve faydalı bulduğum bazı sözler:
“Küçük insan başkalarını, büyük insan ise kendini zorlar.” Konfüçyüs
“Sınırlarımızı zorlamak, mükemmelliğe ulaşmanın ilk adımıdır.” Montaigne
“Kendimizi nasıl tanırız? Düşünerek değil, bir şeyler yaparak. Görevinizi yerine getirmeye çalışın, bir süre sonra kendinizi keşfedeceksiniz.” Goethe
Eğitim programlarımız ile ilgili daha detaylı bilgi sahibi olmak ve eğitimlerimizin size sunduğu fırsatları öğrenmek için lütfen katılın.