“Eğer insanın işini yaparken aldığı zevk, işinden kazandığı parayı harcarken aldığı zevkten fazlaysa yaptığı işte bir anlam duygusu buluyor demektir.”
Çetin Altan
Şüphesiz ki yaz dönemi hepimizin içini kıpır kıpır yapar ve daha çok gezmek isteriz. Birçok çalışan işe giderken -her ne kadar yaz, henüz tam olarak kendini hissettirmese de- kışa göre daha güzel olan havaların tadını çıkarmak istercesine “Keşke bugün iş olmasaydı şu havaların tadını daha iyi çıkarsaydım” vb. cümleler kurabiliyor. Bu aşamada düşüncelerimizi/duygularımızı iyi yönetemezsek verimliliğimiz düşer ve günün sonunda iyi iş çıktıları üretmekte zorlanırız. Ve ortaya çıkan bu durum bir sarmala dönüşürse iş stresi, özel hayatımıza da yansır…
Bizleri yaz rehavetinden koruyacak birkaç düşünce ve işe odaklanma modeli:
Sürekli tatilde olma düşüncesi: Çoğumuz -sadece hayallerde kalacağını bilsek de- sürekli tatilde olmanın veya hiç çalışmamanın hayalini kurmuşuzdur. İlk bakışta kulağa hoş gelen bu düşünce gerçek olsaydı eğer, çalışmamak ve bir şeyler üretmemek kendimizi değersiz hissetmemizi sağlardı ve uzun vadede can sıkıntısı oluştururdu. Oysa çalışmak ve bir şeyler üretmek, dünyadaki en güzel mutluluklar arasında yer alıyor. Bu gerçektir.
Eğlence/dinlence planları yapmak ve takvime yerleştirmek: Tatil, konser, arkadaşlarla buluşma vb. planlar yaparak bunları -genelde gözümüzün önünde olduğu için- masa takvimimize yazmak/çizmek çalışırken bizleri motive eder. (Kendimize ödül koymuş oluruz.) Özel yaşam ve iş yaşamı dengesi günümüzde çok daha önemli hale geldi. Bu sebepten bu dengeyi iyi bir şekilde gerçekleştirdiğimizde kendimizi daha iyi hissetmemiz olasıdır. Bir de şu unutulmamalıdır ki, işi işte çok iyi yapmak, iş stresinin özel hayatımıza yansımasını büyük bir oranda önleyecektir. Aksi halde yarım kalmış işler, o gün işten çıksak dahi peşimizi bırakmayacaktır.
Odaklanma artırıcı faaliyetlerde bulunmak: Çalışırken bazen heves kaçıran durumlardan biri de sosyal medyada tatile giden insanlara denk gelmek olabiliyor veya o gün siz işe giderken bir bakıyorsunuz komşunuzun elinde bir valiz… Bu aşamada kıyaslama yapmaktan kaçınmakta büyük fayda var. Çalışırken odaklanma artırıcı bazı faaliyetleri de hatırlamamız gerekiyor:
Büyük resmi düşünmek: Kısa vadeli hedeflerimizle, bugün -veya bu yaz- yaptıklarımızla, giderek büyük resmimizi inşa ederiz. Eğer henüz üstün hedefimiz oluşmamışsa yaptığımız işte bir anlam bulmamız da bazen zorlaşabilir. “Uzak gelecekte kendimi nerede görmek istiyorum, hayat amacım nedir, insanlara fayda sağlayan hangi yeteneklere sahibim?” vb. sorular, büyük resmin ortaya çıkmasında bizlere fayda sağlayabilir.
Kabul etmek gerekir ki bazı çalışanlar yukarıdaki maddelerin çoğunu yapsalar dahi, yaz sezonu veya diğer sezonlarda aranılan çalışma motivasyonunu sağlamakta zorlanabilirler. Böyle bir durumda, sorun ne iştedir ne çalışma sezonunda, büyük olasılıkla sorun, çalışanın köklerinin uygun olmayan bir toprakla birleşmesindedir. Şu dünyada sevdiğimiz işi bulmak, (kaçmak istemeyeceğimiz bir yaşam inşa etmek), ve bir amaca bağlanmak kadar önemli olan az şey vardır. Einstein’ın dediği gibi gerçek mutluluk bir amaca bağlanmakta gizlidir.
Sonuç: Tatil neşesi ile çalışmakta aldığımız zevk arasındaki makas eğer çok açıksa yaşam akışımızda -derhal müdahale edilmesi gereken- önemli bir sorun var demektir. Kendimizi tanımak için yeterince çaba sarf ettiğimizde ve konfor alanımızı terk ettiğimizde bu sarmaldan kurtulmak mümkündür…
Eğitim programlarımız ile ilgili daha detaylı bilgi sahibi olmak ve eğitimlerimizin size sunduğu fırsatları öğrenmek için lütfen katılın.